Bilgi
Modüler Mutfak; gövde, kapak, taç, baza, tezgah, duvar panosu, süpürgelik gibi elemanlardan oluşur. Farklı ölçülerdeki dolap yapılarıyla her mutfak ölçüsüne ve formuna göre tasarlanarak esnek bir planlamayla, mutfaktaki tüm alan en verimli şekilde kullanılabilir. Konu profesyonelce planlandığından her modülün fonksiyonel yapısı tekniğine uygun olarak çözülmüştür, böylelikle tüketici gerçekten satın aldığı fonksiyonun bedelini öder. Mutfağınızın yapısına göre değişik kiler sistemleri, değişik fonksiyon ve sistemlerde köşe çözümleri, ihtiyaca ve estetiğe göre amortisörlü ve katlamalı kapak sistemleri hep modüler yapının nimetleridir. İleri teknoloji ile üretilmiş ürünlerin farklı bütçelere göre düşünülmüş seçenekleri aslında teknik olarak bir kalite farklılığı da içermez.
Ankastre Ürünler mi ?
1990'lı yılların başında, Türk tüketicisi ankastre ürünlerle tanıştı; mutfakta, farklı renkleri ve estetik tasarımıyla mobilya ve beyaz eşya ürünleri arasında mükemmel uyumu yaratan ankastre ürünler hızla yaygınlaşmaya başladı. Ankastre cihaz, kendi başına kullanılması mümkün olmayan, mobilya içerisine gömülebilecek şekilde tasarlandığı için farklı bir izolasyon tekniği ile üretilmiş cihazdır; dolayısıyla solo cihazlar (normal beyaz eşyalar) herhangi bir şekilde ankastre gibi kullanılamazlar. Mobilya ile bütünleştikleri için aralarında kir oluşumunu önleyen ankastre cihazlar bu özellikleriyle hijyen bir ortam sağlanmasına katkıda bulundukları gibi estetik olarak da tercih edilmektedirler. Ankastre cihaz çeşitlemesini şöyle özetlemek mümkün: Soğutucular, derin dondurucular, bulaşık makineleri, çamaşır makineleri, gömme fırınlar, gömme ocaklar, davlumbaz ve sürgülü aspiratörler... Mutfağın Hikayesi
Osmanlı'da mutfak, evlerin bodrum katlarında, halayıkların, hizmetkarların çalıştığı ev sahiplerine yemek hazırlanan estetiğe ve fonksiyona ihtiyaç duymayan bir üretim merkezidir. Modern topluma geçiş sürecinde apartman hayatına geçildiğinde de mutfaklar binaların ışık görmesine gerek olmayan en ücra köşelerinde çözüldü. Toplumların bilinçlenmesiyle anlaşıldı ki mutfak evin sahibine hizmet sunmak için değil evin sahibesinin ailesine hizmet üretmek için ömrünün büyük çoğunluğunu geçirdiği; hatta akşam eşiyle, dostlarıyla, yaşamı paylaştığı ve yaşamın devam ettiği mekandır. Ev alırken insanlar artık mutfağın konumuna ve büyüklüğüne önem vermeye başladı. Buna bağlı olarak da hazır mutfak sektöründe tüketici talepleri baz alınmaya başladı. Yemek pişirme ve yeme mekanları olagelen mutfaklarımız bugün, zevkle yaşanılacak ortamlara dönüştü. Günün koşturmacası içinde, az zamanda sağlıklı yemekler pişirmeyi eğlenceye dönüştürebilmek için, tasarımcı ve üreticiler birbiriyle yarışıyor. Hazır mutfakların model, renk ve malzemeleri belirli standart ve özellikler baz alınarak tespit ediliyor. Tüketiciye sunulan malzeme seçenekleri birçok avantaj ve dezavantajı da beraberinde getiriyor. Laminatın darbelere dirençli ve kolay temizlenebilir olmasının yanısıra ucuz oluşu, granitin kolay çizilmemesi ve kimyasallara karşı daha dirençli oluşuna karşın daha fiyatlı oluşu, farklı gelir gruplarına değişik seçenekler yaratıyor. Tasarımcılar, ergonomik kullanımı sağlayan mekanizmalar ve dolap içi sepetler, çöp öğütücüleri, kesme tahtaları gibi aksesuarlarla kullanıcının yaşantısını kolaylaştırmaya çalışıyor. Firmalar, mutfak kavramındaki ürünleri tanıtırken, tüketicilere projeden, su - elektrik tesisatı ile mutfak montajına kadar çeşitli teknik hizmetler vermekle kalmıyor, montaj sonrası servis sorumluluğunu da üstleniyor. MDF mi?, Sunta (Yongalevha) mı?
Önce tanımlamalara bakalım: MDF: Medium Density Fibreboard (Orta Yoğunluklu Lif levha), termomekanik olarak odun hammaddesinden elde edilen liflerin, değişik kimyasal yapıştırıcı katkısı ve belli bir rutubet derecesine kadar kurutulduktan sonra oluşturulan levha taslağının, sıcaklık ve basınç altında preslenmesiyle elde edilen ahşap levha malzemedir. Sunta (Yongalevha): Adından da anlaşılacağı gibi mekanik olarak odun hammaddesinden elde edilen yongaların, değişik kimyasal yapıştırıcı katkısı ve belli bir rutubet derecesine kadar kurutulduktan sonra oluşturulan levha taslağının sıcaklık ve basınç altında preslenmesiyle elde edilen ahşap levha malzemedir. MDF üretimi, yonga levha ile benzerlik göstermektedir. Temel farkı, yonga levhada odun hammaddesi yongalanırken, MDF'de liflerine ayrılmaktadır. Lif levhalar, üretim mantaliteleri gereği daha homojen bir yapıya sahip olduklarından; üretim esnasında aralarında boşluklar oluşmayan yapısı sayesinde şekillendirilmiş, değişik profiller ve yüzey formları verilmiş mamul elde edilişine olanak sağlar. (Rustik görünümlü kapaklar, taç ve ışık bandı profilleri, kapı pervazları, şekillendirilmiş kapı panelleri, profil kapakların kenar profilleri v.s gibi.) Şekillendirilmiş bu ürünler, kolayca suni malzemelerle kaplanabilir veya değişik yöntemlerle boyanabilir. Halk arasında yaygın olarak söylendiği gibi MDF, sıkıştırılmış "fındık kabuğu" değil odun lifi levhasıdır. Bu anlamda özel olarak koruyucu kimyasallarla desteklenmemiş hiçbir ahşap ürünün suyla ve nemle barışık olduğunu da söylemek mümkün değildir. Bu, hem MDF hem de sunta (yongalevha) için geçerlidir. MDF, şekillendirilebilme kabiliyetinin yüksekliği dolayısıyla; üreticiler ve tasarımcıların işini kolaylaştırmaktadır. Bu sayede tüketicinin karşısına çeşitli dekoratif görünümlerle ve masif malzemelere göre daha ekonomik tasarımlar yaratma olanağı sağlamaktadır. O halde; MDF yada suntayı ıslak mekan mobilyaları olarak tanımladığımız mutfak ve banyo dolaplarının temel üretim malzemesi olarak görmek yanlış olabilir. Doğru olan her ne olursa olsun ahşap yapı ürünlerinin suya ve neme karşı zaafiyetleri olduğunu kabullenmek; kullanılan doğru üretim ve montaj teknikleri ile bu riskleri minimuma indirmeye çalışmaktır. Evye ve lavabo dolaplarının tabanının alüminyum folyo ile kaplanması, dolap gövde yada kapaklarında kullanılan MDF veya sunta malzemelerinin yüzeylerinin su ve neme dayanıklı malzemelerle kaplanması, bazaların yere temas eden yüzeylerinin plastik malzemelerle tecridi, alt dolapların plastik ayaklarla zeminden yükseltilmesi bunlara örnek verilebilecek birkaç detaydır. Bu yönüyle bakıldığında bilinenin aksine tüketici olarak ürünün MDF yada sunta alt yapı kalitesinin uygunluğunu mümkün olduğunca denetlemek ve uygulayıcı firmanın teknik altyapısından emin olmak gerekir. Y. Çetin KOÇKAR
A. End. Müh.
1990'lı yılların başında, Türk tüketicisi ankastre ürünlerle tanıştı; mutfakta, farklı renkleri ve estetik tasarımıyla mobilya ve beyaz eşya ürünleri arasında mükemmel uyumu yaratan ankastre ürünler hızla yaygınlaşmaya başladı. Ankastre cihaz, kendi başına kullanılması mümkün olmayan, mobilya içerisine gömülebilecek şekilde tasarlandığı için farklı bir izolasyon tekniği ile üretilmiş cihazdır; dolayısıyla solo cihazlar (normal beyaz eşyalar) herhangi bir şekilde ankastre gibi kullanılamazlar. Mobilya ile bütünleştikleri için aralarında kir oluşumunu önleyen ankastre cihazlar bu özellikleriyle hijyen bir ortam sağlanmasına katkıda bulundukları gibi estetik olarak da tercih edilmektedirler. Ankastre cihaz çeşitlemesini şöyle özetlemek mümkün: Soğutucular, derin dondurucular, bulaşık makineleri, çamaşır makineleri, gömme fırınlar, gömme ocaklar, davlumbaz ve sürgülü aspiratörler... Mutfağın Hikayesi
Osmanlı'da mutfak, evlerin bodrum katlarında, halayıkların, hizmetkarların çalıştığı ev sahiplerine yemek hazırlanan estetiğe ve fonksiyona ihtiyaç duymayan bir üretim merkezidir. Modern topluma geçiş sürecinde apartman hayatına geçildiğinde de mutfaklar binaların ışık görmesine gerek olmayan en ücra köşelerinde çözüldü. Toplumların bilinçlenmesiyle anlaşıldı ki mutfak evin sahibine hizmet sunmak için değil evin sahibesinin ailesine hizmet üretmek için ömrünün büyük çoğunluğunu geçirdiği; hatta akşam eşiyle, dostlarıyla, yaşamı paylaştığı ve yaşamın devam ettiği mekandır. Ev alırken insanlar artık mutfağın konumuna ve büyüklüğüne önem vermeye başladı. Buna bağlı olarak da hazır mutfak sektöründe tüketici talepleri baz alınmaya başladı. Yemek pişirme ve yeme mekanları olagelen mutfaklarımız bugün, zevkle yaşanılacak ortamlara dönüştü. Günün koşturmacası içinde, az zamanda sağlıklı yemekler pişirmeyi eğlenceye dönüştürebilmek için, tasarımcı ve üreticiler birbiriyle yarışıyor. Hazır mutfakların model, renk ve malzemeleri belirli standart ve özellikler baz alınarak tespit ediliyor. Tüketiciye sunulan malzeme seçenekleri birçok avantaj ve dezavantajı da beraberinde getiriyor. Laminatın darbelere dirençli ve kolay temizlenebilir olmasının yanısıra ucuz oluşu, granitin kolay çizilmemesi ve kimyasallara karşı daha dirençli oluşuna karşın daha fiyatlı oluşu, farklı gelir gruplarına değişik seçenekler yaratıyor. Tasarımcılar, ergonomik kullanımı sağlayan mekanizmalar ve dolap içi sepetler, çöp öğütücüleri, kesme tahtaları gibi aksesuarlarla kullanıcının yaşantısını kolaylaştırmaya çalışıyor. Firmalar, mutfak kavramındaki ürünleri tanıtırken, tüketicilere projeden, su - elektrik tesisatı ile mutfak montajına kadar çeşitli teknik hizmetler vermekle kalmıyor, montaj sonrası servis sorumluluğunu da üstleniyor. MDF mi?, Sunta (Yongalevha) mı?
Önce tanımlamalara bakalım: MDF: Medium Density Fibreboard (Orta Yoğunluklu Lif levha), termomekanik olarak odun hammaddesinden elde edilen liflerin, değişik kimyasal yapıştırıcı katkısı ve belli bir rutubet derecesine kadar kurutulduktan sonra oluşturulan levha taslağının, sıcaklık ve basınç altında preslenmesiyle elde edilen ahşap levha malzemedir. Sunta (Yongalevha): Adından da anlaşılacağı gibi mekanik olarak odun hammaddesinden elde edilen yongaların, değişik kimyasal yapıştırıcı katkısı ve belli bir rutubet derecesine kadar kurutulduktan sonra oluşturulan levha taslağının sıcaklık ve basınç altında preslenmesiyle elde edilen ahşap levha malzemedir. MDF üretimi, yonga levha ile benzerlik göstermektedir. Temel farkı, yonga levhada odun hammaddesi yongalanırken, MDF'de liflerine ayrılmaktadır. Lif levhalar, üretim mantaliteleri gereği daha homojen bir yapıya sahip olduklarından; üretim esnasında aralarında boşluklar oluşmayan yapısı sayesinde şekillendirilmiş, değişik profiller ve yüzey formları verilmiş mamul elde edilişine olanak sağlar. (Rustik görünümlü kapaklar, taç ve ışık bandı profilleri, kapı pervazları, şekillendirilmiş kapı panelleri, profil kapakların kenar profilleri v.s gibi.) Şekillendirilmiş bu ürünler, kolayca suni malzemelerle kaplanabilir veya değişik yöntemlerle boyanabilir. Halk arasında yaygın olarak söylendiği gibi MDF, sıkıştırılmış "fındık kabuğu" değil odun lifi levhasıdır. Bu anlamda özel olarak koruyucu kimyasallarla desteklenmemiş hiçbir ahşap ürünün suyla ve nemle barışık olduğunu da söylemek mümkün değildir. Bu, hem MDF hem de sunta (yongalevha) için geçerlidir. MDF, şekillendirilebilme kabiliyetinin yüksekliği dolayısıyla; üreticiler ve tasarımcıların işini kolaylaştırmaktadır. Bu sayede tüketicinin karşısına çeşitli dekoratif görünümlerle ve masif malzemelere göre daha ekonomik tasarımlar yaratma olanağı sağlamaktadır. O halde; MDF yada suntayı ıslak mekan mobilyaları olarak tanımladığımız mutfak ve banyo dolaplarının temel üretim malzemesi olarak görmek yanlış olabilir. Doğru olan her ne olursa olsun ahşap yapı ürünlerinin suya ve neme karşı zaafiyetleri olduğunu kabullenmek; kullanılan doğru üretim ve montaj teknikleri ile bu riskleri minimuma indirmeye çalışmaktır. Evye ve lavabo dolaplarının tabanının alüminyum folyo ile kaplanması, dolap gövde yada kapaklarında kullanılan MDF veya sunta malzemelerinin yüzeylerinin su ve neme dayanıklı malzemelerle kaplanması, bazaların yere temas eden yüzeylerinin plastik malzemelerle tecridi, alt dolapların plastik ayaklarla zeminden yükseltilmesi bunlara örnek verilebilecek birkaç detaydır. Bu yönüyle bakıldığında bilinenin aksine tüketici olarak ürünün MDF yada sunta alt yapı kalitesinin uygunluğunu mümkün olduğunca denetlemek ve uygulayıcı firmanın teknik altyapısından emin olmak gerekir. Y. Çetin KOÇKAR
A. End. Müh.